Ebeveyn Olmak
Çocukluk ak bir kitaptır, her şey derin yazılır.
Ruhsal hayatın yapısını belirleyen en önemli etkenler ilk çocukluk günlerinde oluşmaktadır.
BAĞLANMA
0-2 yaş bebeğin fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak en çabuk geliştiği dönemdir.
Bebek bu dönemde kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için kendisine bakım verecek birine bağımlıdır ve bu kişiyle kurduğu ilişki bebeğin zihinsel ve duygusal yönden gelişimi için çok önemlidir. Bebek fizyolojik olarak yetersiz oluşu sebebiyle bakım verenine karşı bir bağlanma geliştirir.
Bağlanma bebek ve bakım verenin arasındaki olumlu ve yardım edici nitelikteki ilişki olarak tanımlanır. Bağlanma iki tarafın da gereksinimlerini karşıladığı çift taraflı bir ilişkidir.
Bebeklik yıllarında bakım verenle kurulan bağ, bireyin kişiliğinin oluşumunda çok önemli bir etkiye sahiptir ve bu dönemde sahip olunan kişilik özelliklerinin değişimi zordur.
Anne bu dönemde bebeğin dünyayı keşfetmek istediğinde gidebileceği ve döndüğünde anneyi yerinde, bıraktığı gibi bulabileceği güvenli bir ortam oluşturmaktadır. Anne ve bebek arasında kurulan güvenli bağlanma sayesinde çocuk sağlıklı psikolojik gelişim için ilk adımı atmış olur.
Bu güvenli bağlanma sayesinde çocuk ileriki ilişkilerini de güven duygusu üzerine kurmaktadır.
Bebek ilk 3 senede anne için oluşturduğu imgeyi yaşamı boyunca karşılaşacağı tüm ‘’öteki’’ ler için bir referans noktası olarak belirler.
Bebek yeni doğduğunda anne ile bir ‘’psikolojik erime’’ içindedir. Yani ‘’bir’’ olma hali. Çocuk bu bir olma halinden çıkıp ‘’birey’’ olduğunda kişilik gelişimi için önemli adımlardan biridir.
Ayrılma- bireyleşme çelişkisi
Bebeğin bireyleşme isteği ve annesi tarafından korunma isteği çatışmaktadır ve bu çatışma etkisini ilk 6 yıl özellikle özbenlik algısı yoğunlukta olmak üzere yaşam boyunca hissettirecektir.
Bağlanmanın 3 temel işlevi vardır;
– Dünyayı keşfederken dönülebilecek güvenli bir limana sahip olma
– Fiziksel gereksinimleri karşılama
– Yaşama dair güvenlik duygusu geliştirebilme olanağı
Eğer bakım veren ile çocuk arasında bağlanma işlevleri yerine getirilmezse çocukta düşük özbenlik algısıyla bağlantılı çeşitli patolojiler ortaya çıkabilmektedir.
3 tür bağlanma vardır.
– Güvenli bağlanma
– Kararsız bağlanma
– Kaçıngan bağlanma
Güvenli bağlanma geliştiren çocuklar anne gittiğinde normal bir gerilim yaşar, anne geri döndüğünde mutlu ve sevinçli bir karşılamada bulunur
Kararsız bağlanan çocuk anne ayrılırken aşırı bir üzüntü ve ayrılmaya direniş gösterir, anne döndüğünde ise anneye karşı çok öfkeli ve reddedicidir.
Kaçıngan bağlanmaya sahip çocuklar ise annenin gidişini sakin ve tepkisizce karşılarken anne döndüğünde reddedici ve uzaklaştırıcı davranışlar sergiledikleri gözlemlenir.
Bağlanma Stilleri ve Anne Özellikleri
– Güvenli bağlanan çocukların annelerinin çocuklarının ağlamalarına duyarlı, onları çabuk güldürebilen ve gereksinimlerine uygun davranış geliştirebilen annelerdir. (bebek acıktığı için ağlarken onun altını almaya çalışmayan anne)
– Kararsız bağlanan çocuk annelerinin ise tutarsız davranış sergiledikleri görülmüştür. (Çocuk ateşi olduğu için ağlarken onu aç zannedip beslemeye çalışmak, sonrasında altı ıslak olduğu için altını almak, sonrasında tekrar yanlış gereksinime yanlış tepkiyi vermek)
– Kaçıngan bağlanan çocukların mesafeli, duygusal olarak anlaşılması zor ve ihmalkar anneleri olduğu görülmektedir.
Çocuğumun mutlu olması için istediği her şeyi yapıyorum… Bu ifadeyi anne babalardan sıkça duyuyoruz. İyi ebeveyn olmak günümüzde maalesef böyle tanımlanıyor. Acaba çocuğa istediği her şeyi vererek onu mutlu bir çocuk mu yapmış oluyoruz yoksa hep daha fazlasını isteyecek bir bireye dönüşmesine mi yol açıyoruz?
Çocuğa ihtiyacının ne olduğunu ve isteklerini nasıl erteleyip bekletebileceklerini öğretmek; onları gelecekte kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için hazırlamak demek olacaktır. Çocukların gelecekte hayal kırıklığına uğramaması için ebeveynlerin uygulaması gereken bazı davranışları konuşalım…
– Çocuğunuzu tanıyın! Çocuğun içinde bulunduğu yaş grubuna göre ihtiyaç ve davranışları değişiklik gösterir. Fizyolojik ve psikolojik değişimleri daha iyi anlayabilmek için çocuğunuzun içinde bulunduğu evreyle ilgili araştırma yapmak ve okumak gerek!
–Demokratik olun! Çocuğun kendini ifade etmekten çekinmediği bir aile ortamında yetişmesi çok önemlidir. Fazla otorite çocuk üzerinde kontrol sağlamaktan çok başkaldırıya sebep olabilir. Ailede herkesin fikirlerine değer verilmesi ve söz hakkının olması çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlayacaktır.
–Çocuğunuz ve siz ayrı kişilersiniz! Çocuğunuzun ayrı bir kişiliği olduğunu unutmayın! Çocuğunuza özgürce karar verebileceği ve bağımsızlaşabileceği bir alan yaratın!
–Onu dinlediğinizi gösterin! Çocuğunuz sizle konuştuğunda onu sadece duymayın, gerçekten dinleyin! Ne söylediği, nasıl söylediği ve ne hissettiğini gözlemlemek onu anlaşılmış hissettirecektir.
–Çocuğunuzla birlikte vakit geçirin! Günümüzde pek çok anne baba çocukları için güzel bir gelecek hazırlamak için çok çalışarak onlar için iyi bir şey yaptıklarını düşünürlerken aslında bu günü kaçırırlar. Çocuğun aileyle yaptığı paylaşımlar o ailenin bir parçası olduğunu düşünmesini sağlar ve aitlik hissi gelişmiş olur. Çocuklarınıza onları anlamak ve duygularınızı paylaşmak için zaman ayırın! Ve çocuğunuza bir koşula bağlı olmaksızın sevildiğini sıkça hatırlatın. Sevgiyle ve kabul görmeyle yetişen çocuk huzurlu bir gelecek için temelleri atmış demektir.
–‘’Yapabilirsin’’ demeyi unutmayın!Bir çocuğun sorumluluk duygusunu ve başarıyı hissetmesi için ona bazı görevler vermelisiniz. Odasını toplamak, oyuncaklarını yerleştirmek, bakkala gitmek gibi üstesinden gelebileceği küçük sorumluluklar verip çocuğu cesaretlendirmek özgüveninin gelişiminde büyük yer tutmaktadır.
– Kendinize ve çocuğunuza karşı şefkatli olun! Anne babalar çoğunlukla ebeveynlikleriyle ilgili kendilerini acımasızca eleştirme eğilimi göstermektedir. ‘’Ben iyi bir anne- baba değilim’’ ifadeleri bu eleştirilere örnek oluşturabilir. Ancak görülen şudur ki anne baba olarak sizin kendinizi nasıl gördüğünüz gerçekte olan durumu etkiler. Yeterli ebeveyn olduğunu düşünen ailelerin iyi anne baba oldukları görülmektedir.
Merkezimizde alanında uzman psikolog, klinik psikolog, psikoterapist, aile danışmanı, çift ve aile terapisti ve cinsel terapistler görev almaktadır. Kadromuzda bulunan uzman psikologlar, Ataşehir ve Nişantaşı merkezlerimizde çalışma programlarına göre saat 08:00 – 21:00 arasında hizmet vermektedir. Ofisimiz randevu sistemi ile çalıştığından dolayı mutlaka telefonla arayıp randevu almanızı öneririz.
Ataşehir Ofisimiz
ADRES: Brandium Rezidans A Kapısı R2 Blok D:102 K:10 Küçükbakkalköy – Ataşehir – İstanbul
TELEFON: 0 532 716 60 33 / 0216 504 46 09 / 0542 504 22 42
E-POSTA: bilgi@eslikpsikoloji.com
Nişantaşı Ofisimiz
ADRES: Valikonağı cad. Şakayık sok. no:42 Ihlamur palas apt. Teşvikiye – Nişantaşı – İstanbul
TELEFON: 0 532 716 60 33 / 0216 504 46 09 / 0542 504 22 42
E-POSTA: bilgi@eslikpsikoloji.com